CANNONBALL ADDERLEY
06/07/13 | YORUM SAYISI 0 | GÖRÜNTÜLENME 2674 |    Ters Dizgi


Julian Edwin "Cannonball" Adderley, Amerikalı saksofoncu ve orkestra yöneticisi (Tampa, Florida,1928-Gary, İndiana, 1975). Alto saksofon çalan sanatçı, 1950'lerin sonlarına doğru, gerek kendi beşlisinin başında, gerekse Miles Davis beşlisinde büyük bir üne kavuştu.

julian edwin 'cannonball' adderley yirmilerin sonunda, florida'da doğdu. bir rivayete göre sahili olan şehirlerde konser vermeye pek meraklı olmasının nedeni de budur. Yirmili yaşlarının başına geldiğinde fort lauderdale'ı bitirmiş, alaylı olarak başladığı saksofonun mekteplisi olmuştur. Swing in yavaş yavaş, aradan çekilme dönemine girmesiyle, bebop tüm duvarları maviye boyayan akım haline gelmiştir. Hard bop ve cool jazz savaşları henüz başlamamıştır. işte bu kaotik ortam kanımca cannonball'u epey etkilemiştir.

Oscar Pettiford'u pek severmiş cannonball. Öyle ki, sadece onu dinlemek için Florida - Newyork arasını gidip geliyormuş.

Gel gelelim günün birinde o eşsiz big-band'in alto saksofoncusu yaralanmış, çalamayacak haldeymiş. Programa üç saat kala her yerde altocu aranmaya başlamış, Cannonball "ben alto çalıyorum, okulu henüz bitirdim." demiş, ve yıllardır hayalini kurduğu new york'un caz ve cazcı dolu sokakları onu birdenbire kucaklamıştır.

1955'te julian cannonball adderley and strings ile kariyeri başlar büyük ustanın. Çıktığı dönemde pek de ses getirmemiş bu albüm, ancak yıllar sonra moden cazcıların "x with strings" konseptli albümlerinin patlama yaptığı seksenlerde değere binecektir. Portrait of cannonball ile kariyerine devam eder, ki bu albümdeki nardis, bill evans yorumuna aşina olmuş siz cazseverlere çok farklı gelecektir diye düşünüyorum.

Özellikle beşinci edisyonu bir başka güzel, nat adderley ile bir başka tatlı derken 1958'in sonlarına geldiğimizde caz, tarihinin helyum bombalarından birinin atılışına sahne olur. Miles Davis stüdyodan ve uyuşturucudan kafasını kaldırabildiği nadir günlerden birinde beşlisine bir altocu almak istediğini söyler ve bir altocu aramak üzere yola koyulur.

Pettiford'ın orkestrasından trompetçi Nat Adderley, abisinden davis'e bahseder. davis "denemek" istediğini cannonball'a iletir. ve cannonball'un yeni albümü somethin' else 1958 sonunda piyasaya sürülür. Tüm zamanların en çok satan, en çok sevilen ve en iyi bilinen albümlerinden somethin' else, içindeki autumn leaves, love for sale ve one for daddy-o gibi parçalarla listeleri yıkar adeta. Yakın tarihte bu kez roller değişir ve miles davis'in milestones'unda ilk kez john coltraneile birlikte çalarlar.
bu "birliktelik", bir yıl sonra tarihi bir kez daha derinden sarsacaktır.

1959'a geldiğimizde, miles davis kafasındaki sextet'i kurmuştur. ve bu sextetin alto saksofoncusu elbette Cannonball Adderley'dir. o yıl birka hafta yeni armoniler üzerinde çalışan Miles Davis, sonunda herkesi toplar ve kind of blue piyasaya sürülür. kind of blue için bu satırlarda ne söylersem söyleyeyim yeterli olmayacak, biliyorum.

Altmışlarda Cannonball'un ritmi bitmek bilmez, büyük usta yorulmadan sayısız konsere ve albüme imza atar.

Yetmişlerin ortasında ansızın aramızdan ayrılır cannonball. geride sayısız plak, ödül, uğruna Miles Davis'in sextetinden ayrıldığı birkaç düzine öğrenci ve altosundan çıkan o nefis melodiyi bırakarak.

Biliyorum, cannonball adderley çok büyük bir cazcı ve her zaman hafızalarda olacak.

Kaynak: ekşisözlük

tutunamayanlarJuly 6, 2013, 6:06
[1]
Çevrimiçi Üyeler
Üye Ziyaretçi