İtalya’nın doğu kıyısında Pesaro adlı küçük bir kasabada dünyaya geldi. Annesi opera şarkıcısı idi, babası ise korno çalardı. Çocukken şarkı söylemeye, viyolonsel ve korno çalmaya başladı. 15 yaşına geldiğinde bir müzik okuluna yazıldı ve beste yapmayı öğrendi.
İlk operası Evlilik Sözleşmesi (La Cambiale di Matrimonio) 18 yaşında Venedik’te sahnelendi, dördüncü eseri ciddi opera Tancredi ve beşinci eseri komik opera Cezayir'de İtalyan Kız (L'Italiana in Algeri) operaları ile ün kazandı, başyapıtı Sevil Berberi (Il Barbiere di Siviglia) operasını ise 24 yaşında iken Roma’da sahneledi. Sindrella masalından esinlenen Külkedisi (La Cenerentola) operasını da aynı yıl (1816’da) yazdı. 18 – 37 yaşları arasıda 39 opera besteledi. Son operası uvertürü, fırtına sahnesi ve bale müziği ile ünlenen Guillaume Tell idi. 37 yaşında opera bestelemeyi bıraktı. Yaşadığı dönemde çok popüler bir besteci idi. Eserlerinin bir kısmı bugün de sıklıkla sahnelenir.
Napoli'deki San Carlo Tiyatrosu, Paris’teki İtalyan Operası gibi birkaç yerin müzik direktörlüğünü yürüttü. 1830 Fransız Devrimi'nden önce Kral X. Charles'ın bestecisi olarak çalıştı.
Gioacchino Rossini
Rossini iki defa evlendi. 1822'de evlendiği eşi Isabella Colbran, eserlerinin pek çoğunda baş rol oynayan bir opera sanatçısı idi. İlk eşinin ölümü üzerine 1846’da opera şarkıcısı Olympe Pélissier ile evlendi. Rossini, 1824-1836 yılları arasında yaşadığı Fransa’ya 1855’te geri döndü ve yerleşti, evi sanatçıların buluşma noktası haline geldi, bu dönemde "yaşlılık günahları" diye adlandırdığı besteler yapıp kendi salonunda seslendirdi. 13 Kasım 1868’de hayatını kaybetti.
Rossini başarıyı komik operalarıyla yakalamıştı. En önemli eserleri olarak Guillaume Tell, Tancredi, ve Semiramide kabul edilir. Othello Verdi’nin başyapıtı olmasına karşın, Rossini’nin Othello’su da dinlemeye değerdir. Gençliğinde bestelediği yaylı çalgılar sonatları onun Haydn ve Mozart gibi klasik dönem bestecilerinin eserlerini derinlemesine incelediğini gösterir.