ROBERT SCHUMANN
07/07/13 | YORUM SAYISI 0 | GÖRÜNTÜLENME 2649 |    Ters Dizgi


Robert Schumann (d. 8 Haziran 1810, Zwickau, Almanya - 29 Temmuz 1856, Endenich, Bonn, Almanya ) Almanya’daki Romantik hareketin öncülerinden birisi olan Alman besteci ve müzik eleştirmendir.

Yaşamı

8 Haziran 1810’da Almanya’nın Zwickau kentinde doğan Robert Schumann, kitap satıcısı Friedrich August Schumann ile Johanna Christiane Schnabel’in beş çocuğundan en gencidir. Gençliğinde babasının kitaplığındaki Lord Byron ve Sir Walter Scott’un romantik hikâyelerini okuyan Robert, şair olmayı hayal ederdi. Müziğe de yeteneği olan Robert, küçük yaşta piano dersleri aldı ve babasının teşviğiyle küçük parçalar bestelemeye başladı. Edebiyat ve müzik, Schumann için sanatsal yaratıcılığının ortaya koymada kullanabileceği iki ayrı araçtı ve ileriki yıllarda piano çalma olanağını yitirince yeteneklerinin çift yönlü gelişmesinin büyük faydasını gördü.

Schumann, 1826’da babasının ölümünden sonra şiir yerine müziğe ağırlık vermeye karar verdiyse de annesi onun ticarete yönelmesini istiyordu. 1831’de annesinin ısrarıyla hukuk öğrenimi için Leipzig’e gitti fakat orada zamanını müzik, edebiyat ve çeşitli sosyal faaliyetlerle geçirdi. Piano dersleri aldı ve besteler yaptı. Zamanla annesini hukuk değil, pianist olarak kariyer yapması konusunda ikna etti. Piano öğretmeni Friedrich Wieck’in ailesinin Leipzig’deki evine taşındı ve yoğun bir çalışma sonucu pianoda virtüöz seviyesine ulaştı. 1832’ye kadar önemli piano eserlerinin bir kısmını yazdı. Fakat kısa bir süre sonra ellerindeki bir sakatlık sonucu piano çalamaz oldu. İddialara göre elindeki problem, parmaklarını güçlendirmek için kullandığı bir makineden kaynaklanmıştı; başka bir iddiaya göre frengili bir yaranın iyileşmesi için uygulanan tedavinin sonucuydu. Sağ elinin orta parmağını kullanamaz olunca besteci-pianist yerine besteci-eleştirmen kimliğine büründü ve kararlılıkla beste yapmayı sürdürdü.

1834’de, 19.yy’ın en önemlilerindne birisi haline gelecek bir müzik gazetesi çıkardı (Neue Zeitschrift für Musik) 10 yıl boyunca gazetenin editörlüğünü ve baş yazarlığını yaptı. Çağdaşları Frederick Chopin, Hector Berlioz, genç Johannes Brahms ve Franz Schubert’i tanımak için büyük gayret sarfetti. Eleştirilerini zaman zaman Eusebius ve Florestan gibi takma adlarla yayınladı. Bu iki isim onun içinde taşıdığı biri dalgın, hülyalı, diğeri ise coşkun, ateşli iki farklı karakteri yansıtıyordu. Bu ikili ruh, sadece yazılarında değil, bestelerine de ortaya çıkıyordu.

Gönül ilişkileri Schumann’ın hayatında önemli bir yer oynadı. En büyük aşkı, Friedrich Wieck’in kızı Clara idi. Clara çok yetenekli bir besteci idi. Friedrich Wieck, gençleri birbirinden ayırmak için elinden geleni yaptı. 1837’de sözlenseler de uzun süre bir araya gelemediler ve Robert Schumann, bu yüzden çok acı çekti. 1838-1839 yıllarında Clara’nın çalması için çok başarılı bir piano eseri besteledi (C Major Arabesk, Op. 18). 1840’da yasal engelleri aşarak evlendiler. Evlilikten sonra Schuman, şarkılar bestelemeye başladı. 140 şarkı (lied) besteleyen Schumann, bu türün en güzel örneklerini verdi. Bu türdeki eserlerinin en ünlüsü Dichterliebe ‘dir. Bir pianist-besteci olan Schumann, şarkılarındaki duyugunun anlatımında pianoya büyük rol verdi.

1840’a kadar enstrümental müziğin vokal müzikten daha üstün olduğunu savunan Schumann’ın, fikir değiştirererek vokal eserler bestelemeye başlamasının arkasında Dichterliebe’nin şairi Heinrich Heine’a duyduğu hayranlık ve gün ışığına çıkardığı besteci Schubert’in eserlerini onun şarkılarından etkilenmesi vardır. Ayrıca Clara’ya söylemek istediklerini şarkılarla doğrudan söyleyebilmek için şarkı bestelmeyi seçmiştir. Ancak piano alanındaki yeteneği ile besteciliğini birleştirerek insan sesi ile pianonun eşit önemde olduğu eserler besteledi. Bu yaklaşım, Schumann’ın lied türüne en büyük katkısı oldu.

Schumann, 1850’de Dusseldorf şehri müzik direktörlüğü pozisyonuna getirildi, ancak 1854’te gençliğinden beri zaman zaman ortaya çıkan; son yıllarda ise ilerleyen ruhsal hastalığı nedeniyle görevinden alındı. Delirmekten her zaman korkmuş olan Schumann’ın bu korkusu halüsinasyonlarının artması sonucu iyice büyüdü ve sonuda 1854’te bir intihar girişiminde bulundu. Başarısız olan bu girişimden sonra bir akıl hastanesine yatırıldı ve 29 Temmuz 1856’da orada öldü.
tutunamayanlarJuly 7, 2013, 12:53
[1]
Çevrimiçi Üyeler
Üye Ziyaretçi