HABER: ESRA ALTUNHAN
MOHSEN NAMJO
Ne vakit gece, hırıltısıyla yalayıp geçse bu kenti, soyunup yılanlar bir bir intihar ederler Meryem’in giyotin gözlerinde. Ayağımın altında çatırdayan ölü tarlaları… Mevsimler dolanır iklimlere, Yürüyüşümün ritminden uçuşur güvercinler. Dolaşırken yalnızlığımın hareminde, nehirlerin gölgesinden cüppeleriyle geçen keşişleri buyur eder yangın sonrası kül lehçesi. Âdem e emanet edilen doğurgan bir ağrı olmak, artık üşütür beni. Bir tambur akustiğinde yerleşirim gecenin üçte birine. Dudağıma yasladığım ilk sigaranın cesaretiyle söylüyorum;
“evet isyan!.”
Resmi merasimlerin, kasvetli konuşmaların, tasasız yaşantıların, gri koridorların, gelenek ve modernizmin çarpımı yüzlerin tam orta yerinde, önümde kımıldayan deniz, bir kibrit aleviyle tutuşabilir.
Teninin dışa kıvrılmış söküğü, bir cümle kuvvetinde kulağımda volta atan, topuklarımdan saçlarıma akan bu ses… Evet isyan!
Bestelerini İran klasik müziği ve caz sounduyla birleştirerek icra eden İranlı muhalif sanatçı, Mohsen Namjo. Sesini bir enstrüman gibi kullanan sanatçının İran da albüm satışları yasak. Kuran-ı kerim deki bazı ayetleri bestelerinde rahatça kullandığı(damavand albümünde yer alan val sakhi şarkısı gibi) vb. sebeplerden ötürü ülkeden sınır dışı edilmiş.
New York Times in İran ın Bob Dylan ı olarak nitelendirdiği namjo nun kendi ifadeleriyle kısaca hayat hikâyesi:
“zordur birisi hakkında konuşmak, hele ki yanlış anlaşılmaya açıksa bu kişi ve modern iletişim araçları kolayca yayabiliyorsa bu yanlış anlaşılmaları. Aslında öyle görünüyor ki kimse dinlemek istemiyor seni, sen kendi hakkında konuştuğunda. Yine biz öğrendik ki ahalinin eserlerin hakkındaki görüşleri, senin kendi hakkında yaptığın yorumlardan daha değersiz değil.
Kısa keseceğim bu yüzden. 1976 yılında torbate jam'de doğdum. 12 yaşımdan 18 yaşıma kadar Nassrollah nasseh- pour'la klasik-geleneksel İran müziği söyleyişi üzerine çalıştım. Yüksek eğitimime kabul edildiğim tahran üniversitesi'nde tiyatro ya da müzik alanında devam edebilirdim. 1 yıl müzik kursunu beklemek yerine tiyatro kursuna başlamaya karar verdim. 1 yılsonunda müzik kursuna başlamaya hazır; öğrenmek, tecrübe etmek ve ilerlemek için heyecanlıydım. Fakat tahmin ettiğim gibi yürümedi işler ve tahran üniversitesi'nin eğitim sistemi beni hayal kırıklığına uğrattı. Başlangıçta müzik aşkımdan dolayı müzik okumaya karar vermiştim, sonunda müzik aşkım için müzik okumayı bırakmak zorunda kaldım.
Her müzisyen gibi, hayalim profesyonel müzik sahasında yer almaktı. Sonunda, felaket yıllarımın ardından, bundan sadece birkaç yıl öncesinde müzik benim tek işim haline geldi. Eserlerim (100'den fazla) , müzikle olan 18 yıllık yolculuğumun sonuçları. Müziklerin ve şiirlerin kaynağı uçsuz bucaksız İran kültürü ve tarihidir. Bu ezgiler ve sözler, 400 yıldır çarpışan modernite ve geleneğin savaş alanı İran’dan bahseder ve İran kültüründe bulur anlamını.
Ne vakit gülesim gelse toplumumdaki çelişkilere, blues müziğin gülen gamını ve söyleyişini kullanırım, harmanlayarak İran gamıyla ve söyleyişiyle.
Sonra ne vakit bir ağlamak tuttursam, anlatmak istesem kederimi; İran söyleyiş tarzıyla Blues a yol alırım ya da bir mülteci olarak bulurum kendimi ezberlenen şiirlerde.
(başlangıçta dediğim gibi zor iştir birisi hakkında konuşmak, dolayısıyla emin değilim size söylediklerimin, söylemem gerekenler olduğundan.)”
Deneysel ve kendine özgü bir tarzla Namjo bambaşka bir ses;”Evet isyan” dedirten..
Kalkarken masada unutulmuş anahtarlar gibi evet isyan!”
Hırçın bir atın artistik dönüşleri gibi “evet isyan!”
HABER: ESRA ALTUNHAN