Çıracıyan ve Yazmacıyan'ın İstanbul'u...
Davit Çıracıyan, (h. 1255/1839 - 1907 sonrası)
Çiraciyan İstanbul'da doğdu ve 1907'den sonar öldüğü tahmin edilmektedir. Otobiyografisinde kendisini şöyle anlatır:
İsmim David Efendi ve mahlasım Çıracı olup tüccardan olan müteveffa pederimin ismi Kirkor Efendidir.
Bin iki yüz elli beş sene-i hicriyesine müsadif bin iki yüz elli beş sene-i rumisi Mart'ının yirmi birinci günü Dersa 'adet'de tevellüd eyledim. Ki suret-i musaddakası merbut bulunan tezkire-i osmaniye de bunu te'yid eder.
Mukaddemat-ı ulumu iki sene kadar Beyoğlu'nda el-yevm mesdud olan Ermeni Katolik Mektebi'nde gördükten sonra bin iki yüz altmış sene-i hicriyesine müsadifesine bin iki yüz altmış dört sene-i rumisinde Ermeni Katolik Mektebi'ne beş altı sene kadar devam ederek eski ve yeni ermenice ve latince ve italyanca ve fransızca ve ingilizce lisanlarını tahsil ettikten sonra mezkur mektebi terk ile yine bir kaç hususu ta'limhanelerde tersım san'atını tahsil ettim hiç bir mektebden .. yoktur ermenice ve latince ve italyanca ve fransızca ve ingilizce tekellüm ve kitabet ettiğim gibi türkçe tekellüm ve kıraat ve arapça yalnız tekellüm ederim.
Dersa'adet'e avdetimden sekiz mah sonra yani fi 1307 Eylül1 tarihinde elli üç yaşında iken beş yüz kuruş maaşla Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'nin sunuf-ı i'dadisi resim mu'allimliğine ta'yin olunup18 Mart 1311 tarihinde elli kuruş zam ile maaşım beşyüz elli kuruşa iblağ edilmiş ve 1 Mart 1313 tarihinde umum sırasında? maaşım elli kuruş te'cil olunarak beşyüz kuruşa tenezzül etmiş ve 17 Eylül 1314 tarihinde otuz kuruş daha zam edilederek maaşım beşyüz otuz kuruşa baliğ olmuştur. Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'nin kısm-ı i'dadfsinin nehariye tebdiliyle Mercan'da kain bir daire-i mahsusaya naklinden dolayı maaş-ı haliyem olan beş yüz otuz kuruşla el-an mezkur i'dadi resim muallimliğini ifa etmekte.. muştur.
Bin üç yüz on bir sene-i hicriyyesi Receb'inin on yedisinde bir kıt'a sanayi'-i nefise madalyasına nail oldum ki berat-ı alinin bir kıt'a sureti musaddakast merbuttur. Hiç bir rütbeye malik değilim balada beyan olunan madalyasından başka bir nişanım dahi yoktur.
Fenn-i resmi tahsilden sonra san'atımın ifası ... ömrümün bir hayli kısmı Mısır ve Fransa ve İngiltere ve İsviçre ve Avusturya'da seyahat ile geçip balada beyan olunduğu vechile bin üç (yüz) sekiz tarihinden beri muallimlik vazifesini ifa etmekdeyim. lehu'l-hamd ve'l-menne şimdiye kadar hiç bir vechile taht-ı muhakemeye alınmadığımdan bera'at-ı .. dair yedimde evrak yoktur.
Mercanda kain
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane İ'dadisi
Rif'atlü Efendim
Bu kere müceddeden küşad olunan Mekteb-i Mülkiye-i Şahane İ'dadisi birinci sene üçüncü şu'besinin haftada bir sa'atten ibaret bulunan resm dersi Mekatib-i İ'dadiyye idare-i aliyyesi 15 Eylül 1321 tarihiyle ve bir dokuz yüz doksan numaralı tezkiresiyle uhde-i aliyyenize tefiz kılınmış olduğundan bugünden itibaren derslere mübaşeret buyurulması siyakında terkım-i tezkireye mübaşeret kılındı efendim.
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane İ'dadisi Müdürü Ali Rıza 1321 Eylül 17
Sanatçının eserleri İstanbul'daki bir çok koleksiyonda yer almaktadır.
Kaynakça: Garo Kürkman, Armenian Painters in the Ottoman Empire I, Istanbul: Matusalem Consulting and Publishing, 2004
Garabet Yazmacıyan (1868-1929)
Kadıköy Surp Takavor kilisesi ölüm kayıtlarına bakacak olursak Yazmacıyan'ın Üsküdar'da doğduğunu ve karısının adının Deruni olduğunu görürüz.
Mesleği ressam ve ölüm nedeni astım olarak kayıtlara geçmiştir. Aynı kayıtlara göre Uzunçayır'a defnedildiği bilinmektedir.
İlk Ermeni Matbaasının kuruluşunun 400. yılı şerefine 1912'de yayımladığı Dib u Dar kitabında Teotik Lapçinciyan, 34. sayfada yer alan usta yazmacılar listesinde pekçok İstanbul ressamına yer vermiştir. Bunların arasında Haçik Tahtacıyan, Mihran Dökmeciyan, Stepan Agayan, Diran Çırakyan ve Krikor Hovagimyan gibi Ermeni ressamlar bulunmaktaydı.
Alis Kayıkcıyan'ın üvey kızına göre Garabet Yazmacıyan, iki kardeşi ile birlikte Üsküdar'da büyümüştür. Alis'e göre sanatçı, sessiz ve içine kapanık bir kişiliğe sahipti ancak çok yetenekli bir kemancıydı.
Nubar Paşa'nın akrabası ve kendisinden 20 yaş küçük olan ilk karısı evliliklerinin dördüncü yılında vefat etmiştir. Yazmacıyan'ın evi 70 yıl kadar önce tamamen yanmış ve sadece birkaç resim kurtarılabilmiştir. Kalan bu resimleri arkadaşının Kadıköy'deki dükkanına taşırken önünü kesen hırsızlar sanatçıya saldırmış ve resimleri çalmışlardır. Yaşadığı şokun etkisiyle Yazmacıyan bir süre boyunca konuşamamıştır.
Bu dönemde aynı arkadaşının Kadıköy'deki dükkanında yaşayan sanatçı daha sonra, kızı İtalya'da eğitim gören, dul Surpuhi ile tanışır ve ardından onunla evlenir. Surpuhi'nin kızı Alis İtalya'dan dönüp de yeni üvey babasını ilk defa gördüğünde ona içten bir şekilde "baba" diyemese de çok sevmiştir. Aile daha sonra Cevizli'ye taşınmış ancak Garabet Yazmacıyan sekiz ay kadar sonra kalp krizinden ölmüştür. Yazmacıyan karısından onu bir su kaynağının yanına defnetmesini istemiştir.
Kaynakça: Garo Kürkman, Armenian Painters in the Ottoman Empire II, Istanbul: Matusalem Consulting and Publishing, 2004