BARBARLARIN İSTİLASI
Kanadalı yönetmen Denys Arcand’ın Amerikan İmparatorluğunun Alçalması (The Decline of the American Empire) filminin devamı niteliğindeki filmi Barbarların İstilası (Invasion of the Barbarians), temeline işlenmiş bol ideoloji ya da “izm”lerin üzerine çok da yabancı olmadığımız bir konu olan baba-oğul ayrıklığının yükseldiği, gündelik insani duyguların eşliğinde meselesi de olan bir film.
Kanser olmasından sebep ölümle arasındaki mesafenin kısalığını daha iyi idrak etmeye başlayan Remy’nin (Remy Girard) eski karısı Louise (Dorothée Berryman), bu sosyalist adamın kapitalist oğlunu son zamanlarını beraber geçirmek için Londra’dan Kanada’ya çağırır. Oğul Sebastian’ın gelmesiyle de geçmişe doğru iç ve dış esaslı bir hesaplaşmayla eş, dost, akraba kabilinden kim varsa hepten feylesof içtenliğiyle gönüller alınır. Komedi, dram, romantizm gibi janrların hepsini birden barındıran Kanada-Fransa ortak yapımı film, 2004 yılında en iyi yabancı film kategorisinde Oscar’ı da çok bilindik tabiriyle kucaklamış. Remy’nin vücudunu saran kansere bir gönderme de sayılır barbar istilasını yönetmen bizzat kendi şöyle açıklıyor:
“Amerikan İmparatorluğu dünyanın mutlak hâkimi. Bu nedenle, sürekli barbar saldırılarını geri püskürtmek zorunda kalacak. 11 Eylül imparatorluğun kalbine vurulan ilk başarılı darbeydi. Gelecek olan pek çoklarının ilki…
Ülkelerin nesli tükenmekte olan türler olduklarını düşünüyorum. Gelecek kuşaklar için, sınır fikri neredeyse konu dışı olacak. Bu Remy’nin oğlunun da içinde bulunduğu durum. Bir yanda Amerikan vatandaşları ve diğer yanda vatandaş olmayan yabancılar. Washington’dan bakıldığında, Fransızlar, Bulgarlar ya da Japonlar bir ve aynı şeydir: Barbarlar."
NURHAN ÇAĞLAR
İYİ SEYİRLER
-1-
-2-