Jeanne D'arc'ın Tutkusu / La Passion De Jeanne D'arc
Jeanne d'Arc'ın Tutkusu 1928 Fransa yapımı sessiz filmdir. Özgün adı La Passion de Jeanne d'Arc tır. İngilizce konuşulan ülkelerde The Passion of Joan of Arc adı ile gösterime sunulmuştur. Film Nisan 2000'de düzenlenen 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterilmiştir.
Carl Theodor Dreyer'in yönettiği son sessiz film olan 'Jeanne d'Arc'ın Tutkusu' Danimarkalı yönetmenin dünya çapında tanınmasını sağlamıştı. İngiliz Film Enstitüsü'nün yayın organı Sight and Sound dergisinin 1952 yılından bu yana 10 yılda bir yaptığı "Tüm zamanların en iyi 10 filmi" derecelendirmesinde 1952, 1972 ve 1992 yıllarında olmak üzere üç kez listeye girmişti.[3][4][5] Dreyer filmin senaryosunu Joseph Delteil'le birlikte yazdığı gibi filmin kurgusuna da katkıda bulunmuştur. Filmin başlıca rollerinde Maria Falconetti ve Antonin Artaud oynamışlardır. Sinema tarihinin en olağanüstü oyunculuklarından birini sergileyen Maria Falconetti üçüncü filmi olan 'Jeanne d'Arc'ın Tutkusu'ndan sonra bir daha film çevirmedi.
Filmin konusu ve biçimi
Filmde İngiltere ve Fransa arasında 14. yüzyıl'da başlayan Yüzyıl Savaşları sırasında ülkesi Fransa'ya manevi destek veren hatta orduya katılarak İngilizlere karşı çarpışan Fransız Katolik azizesi Jeanne d'Arc'ın (Türkçede bazen Jan Dark olarak da yazılır) 1431 tarihinde henüz 19 yaşındayken İngilizlere esir düştükten sonra Tanrı ile konuştuğunu ileri sürdüğü için kafirlik suçuyla yargılanması, zindanlarda işkence görmesi ve yakılarak ölüme mahkûm edilmesi anlatılmaktadır. Filmde Jeanne d'Arc'ın bütün hayatı anlatılmaz, sadece yargılanması ve ölüme mahkûm edilmesi gözler önüne serilir. Dreyer olayları neredeyse belgesele yakın bir gerçeklilikle aktarır, zaten film Fransız Milli Müzesi'nde korunan mahkeme kayıtlarına ve tutulan günlüklere dayandırılarak yapılmıştır.
Dreyer yine sinema tarihinde çığır açan bir uygulama ile yakın plan baş çekimlerine ağırlık vermişti. Neredeyse filmin tamamında oyuncuların bütün perdeyi dolduran yüzlerinde görülen gözyaşı, tükürük, cilt lekeleri, göz bebeğinden yansıyan pencere ışığı gibi o yıllar için hiç alışık olunmayan şok edici çok ince ayrıntılar çok çarpıcıdır. Duyguları derinlemesine yansıtan olağanüstü mimikler bu sessiz filmde adeta insan yüzünün insan ruhunun bir aynası olabileceği deyişini doğrular gibidir. İnsan yüzündeki bu ince detayların maskelenebileceğinden korkan Dreyer oyuncuların makyaj yapmalarını yasaklamıştı (Oysa makyaj sessiz sinemanın vazgeçilmez bir ögesiydi).
Bu ayrıntılı yakın planların başarısı bir ölçüde de kısa zaman önce geliştirilmiş olan pankromatik filmlerin çekimlerde kullanılmış olmasına bağlanabilir. Daha önce sinemada kullanılan ortokromatik filmler ışığın bütün dalga boylarını algılayamazken pankromatik filmler görünen ışığın tüm dalga boylarına karşı hassastı. Bu da daha gerçeğe yakın görüntülerin filme aktarılması demekti.
Filmin yapım öyküsü
Filmin de tıpkı konusu gibi çileli bir öyküsü vardır. Çekimleri 1927'de tamamlanan film 1928'de tam gösterime girecekken sansürlendi. Hem İngiltere hem de Fransa'da film bir süre yasaklandı. Sessiz sinema çağında üretilmiş filmlerin çoğu yanıcı ve dayanıksız nitrat bazlı film'lere çekiliyordu. Haliyle aynı tür negatiflere çekilmiş olan 'Jeanne d'Arc'ın Tutkusu' nun orijinal negatifleri de gösterime çıkacağı yıl bir yangın sonucunda yok oldu. Yönetmen Dreyer hemen kurguda atılmış fazla negatifleri bir araya getirerek yeni bir film hazırladı ama bu da yine başka bir yangında yok oldu. Yarım yüzyıl boyunca bu sessiz sinemanın bu büyük klasiği bölük pörçük kopyalarından veya seslendirilmek suretiyle özgün halinden çok uzaklaşmış kopyalarından sinemaseverlerce izlenebildi. Filmin orijinal versiyonu uzun zamandır kayıpken 1981 yılında mucizevi bir şekilde filmin çok iyi durumda ve eksiksiz bir kopyası Oslo, Norveç'te bir akıl hastanesinin dolaplarından birinde bulundu. Danimarka Film Müzesi ve Fransız Sinematek'inin ortak gayretleri ile 1985 yılında yapılan kapsamlı bir restorasyonla orijinaline çok yakın bir film elde edildi. Danimarka dilinde olan ara yazıları da tekrar Fransızca'ya çevrilerek yerlerine montajlandı.[6][7]
1999'da The Criterion Collection 62 sırt etiket No'su ile bu restore edilmiş filmi DVD'ye aktardı, bu aktarım sırasında da film tekrar bir dijital restorasyon işlemine tabi tutulmuştur. Filmin bu DVD versiyonu 82 dakikadır (24 fps).
Filmin müziği
Sessiz sinema çağında sessiz çekilen filmlere, gösterinin yapıldığı salonun büyüklüğü ve o şehrin gelişmişliği ile orantılı olarak genelde sinema salonu işletmecisinin tercihi doğrultusunda bazen bir piyano bazen de bir orkestra eşlik ediyordu. Bunlar da filmin konusuna ve ruh haline uygun olarak çoğunlukla doğaçlama canlı müzik yapıyorlardı. Bazen de gösteride hiç müzik kullanılmıyordu.
Dreyer filminin hiçbir şekilde bir müzik eşliğinde gösterilmesini istememişti. Ona göre tamamen sessiz bir ortamda seyredildiğinde seyircilerin ayrıntılara daha fazla konsantre olacağını düşünmüştü. Ancak buna rağmen filmin birçok salonda çok çeşitli müzikler eşliğinde gösterimlerinin yapıldığı biliniyor. 1994 yılında Richard Einhorn film için "Voices of Light" (Tr: Işığın sesleri) adında bir oratoryo besteledi. Ortaçağ müziğine yakın olduğu ve filmden esinlenilerek bestelendiği için filmin ruhuna en uygun müziğin bu olduğu düşünülmüş ve The Criterion Collection'ın 1999 yılında çıkardığı DVD'ye ses seçeneği olarak bu müzik eklenmişti.
Kaynak: wikipedia